Kaygı mı, Tehlike mi? Zihniniz Alarmda Olmasa da Bedeniniz Alarm Verebilir

Kaygı mı, Tehlike mi? Zihniniz Alarmda Olmasa da Bedeniniz Alarm Verebilir

Bir anda gelen çarpıntı, boğazda düğümlenme, mide krampları, nefes almada zorlanma… “Bir sorun mu var?” diye düşünürsünüz ama tetikleyici bir durum ortada görünmez. Doktora gidersiniz, tüm testler normal çıkar. Ama siz kendinizi normal hissetmezsiniz. İşte tam da burada, bedeninizin size vermeye çalıştığı sessiz bir mesaj olabilir: kaygı.

Kaygı, aslında yaşamı sürdürebilmek için gerekli olan doğal bir uyarı sistemidir. Beyin, olası bir tehdit algıladığında vücudu harekete geçirir. Kalp atışları hızlanır, kaslar gerilir, nefes alıp verme değişir. Bu tepki sistemine “savaş ya da kaç” (fight or flight) tepkisi denir. Ancak bazen bu sistem, gerçek bir tehlike yokken bile çalışabilir. Çünkü beyin, geçmiş yaşantılardan öğrendiği bazı içsel tehditleri dışsal tehlikeler kadar gerçek algılar.

Bu durumda zihniniz her şeyin kontrol altında olduğunu söylerken, bedeniniz “hayır, bir şeyler yolunda değil” mesajı verir. Ve bu mesaj kendini genellikle bedensel belirtilerle gösterir:

  • Sürekli baş ağrıları
  • Mide bulantısı ya da ağrıları
  • Kas ağrıları
  • Ellerde titreme
  • Uyuşma, karıncalanma hissi
  • Çarpıntı, nefes alamama hissi

Tüm bu belirtiler psikosomatik tepkiler olarak adlandırılır. Yani psikolojik kaynaklı olup, bedende fiziksel bir karşılık bulurlar. Kişi çoğu zaman bu belirtileri anlamlandıramadığı için tekrar tekrar hastanelere başvurur. Ancak sorun tıbbi değil, duygusaldır.

Terapide bu beden-zihin bağlantısı bütüncül bir şekilde ele alınır. Bilişsel Davranışçı Terapi, bedensel farkındalık çalışmaları, nefes egzersizleri ve özellikle EMDR gibi travma odaklı yaklaşımlar, bu belirtilerin duygusal kökenine ulaşmayı ve rahatlatmayı hedefler.
Amaç, bedensel belirtileri bastırmak değil; onların ne anlattığını birlikte anlamaktır. Çünkü beden, zihnin susturduğu duyguları konuşur. Ve bazen biz duygularımızı tanımaya hazır değilken, beden çoktan sinyali vermeye başlamıştır.

Zihninizin susturduğu şeyleri bedeniniz fısıldıyor olabilir. Belki de şimdi, bu mesajları birlikte anlamlandırma zamanı gelmiştir.

Kaynakça:

  • Doğan, T. (2019). Kaygı ve Psikolojik Belirtiler: Psikolojik Danışmanlık Yaklaşımları. Ankara: Pegem Akademi.
  • Kocabaşoğlu, N. (2020). Psikosomatik Bozukluklar: Bedende Duyguların İzleri. İstanbul: Nobel Tıp Kitabevleri.
  • Gençtan, E. (2018). Psikodinamik Psikoterapiler. İstanbul: Remzi Kitabevi.

İlginizi Çekebilir